top of page
  • Berkay Özdemir

NADİR HASTALIKLAR HUKUKU 2 (KONJENİTAL MYASTENİA)

Av. Berkay ÖZDEMİR


GİRİŞ

29 Mart tarihli yazımızda nadir hastalıklar ve onların hukuki çözümlerinden bahsetmiştik. Geçtiğimiz 7 ayda çok sayıda gelişme oldu ve belki de Mart tarihli makalemizin güncellenmesi ve genişletilmesi gerekliliği doğdu. Önceki 7 ayda meydana gelen gelişmeleri şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Akondroplazi hastalığında ilacını ihtiyati tedbir / yürütmenin durdurulması / gerekçeli karar ile kullanan çocuk sayısı 200ü geçti.

  • İlacını kullanan akondroplazili çocuklarda, ayda ortalama 1-1,5 cm uzama görüldü.

  • Hipofosfatemik rikets ve hipofosfatazya hastalıklarında ilacını ihtiyati tedbir / yürütmenin durdurulması / gerekçeli karar ile kullanan çocuk sayısı 100ü buldu.

  • İlacını kullanan hipofosfatemik riketsli çocukların fosfor değerleri, beklenenin üzerine çıktı.

  • İlacını kullanan genetik obezite çocuklarda ayda 6 kg zayıflama görüldü.

  • Sistinozis hastalığının tedavisinde kullanılan Cystagon isimli ilaç, SGK tarafından ödeme kapsamına alındı. Türk Eczacıları Birliği’nin sistemine Sağlık Kurulu Raporu ve Reçetelerini yükleyen hastalar, ücretsiz olarak ilaçlarına kavuşmaya başladılar.

  • Meme kanserinin tedavisinde kullanılan Pertuzumab etken maddeli Perjeta ticari isimli ilaç için açılan dava kazanıldı ve ilacın ücretsiz ve kesintisiz olarak SGK tarafından karşılanmasına karar verildi.

  • Mide kanserinin tedavisinde kullanılan Ramucirumab etken maddeli Cryamza ticari isimli ilaç için açılan dava kazanıldı ve ilacın ücretsiz ve kesintisiz olarak SGK tarafından karşılanmasına karar verildi.

  • Akciğer kanserinin tedavisinde kullanılan Pembrolizumab etken maddeli Keytruda ticari isimli ilaç için açılan dava kazanıldı ve ilacın ücretsiz ve kesintisiz olarak SGK tarafından karşılanmasına karar verildi.

  • Akciğer kanserinin tedavisinde kullanılan Osimertinib etken maddeli Tagrisso ticari isimli ilaç için açılan dava kazanıldı ve ilacın ücretsiz ve kesintisiz olarak SGK tarafından karşılanmasına karar verildi.

  • Yumurtalık kanserinin tedavisinde kullanılan Olaparib etken maddeli Lynparza ticari isimli ilaç için açılan dava kazanıldı ve ilacın ücretsiz ve kesintisiz olarak SGK tarafından karşılanmasına karar verildi.

  • Konjenital myastenia hastalığının tedavisinde kullanılan 3-4 Diamino Pyridine etken maddeli Firdapse ticari isimli ilaç için açılan dava kazanıldı ve ilacın ücretsiz ve kesintisiz olarak SGK tarafından karşılanmasına karar verildi.

  • Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, görüş değişikliğine gitti ve davanın esasını çözer nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilebileceği gerekçesiyle, İş Mahkemeleri tarafından verilen ihtiyati tedbir kararlarını onamaya başladılar.

  • Kurucusu olduğumuz Sağlık Hukuku Platformu ( https://www.instagram.com/saglikhukukuplatformu/ ) Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan Marka Tescil Belgesi aldı.

  • Kurucusu olduğumuz Sağlık Hukuku Platformu’nun kurucu ortağı Av. Ali Deniz GÖRHAN ile birlikte Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’na yaptığımız içtihadın birleştirilmesi başvurusu kabul edildi ve dosya Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’ne gönderildi. Başvuru konumuz, davanın esasını çözer nitelikte inceleme yapılarak ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi hakkındadır. Başvurunun kabul edilmesi, Türk yargı organları arasındaki içtihat birliğinin sağlanması gerekliliği açısından önemlidir.

Bu gelişmeleri sayın okuyucularla paylaşmanın ardından bugünkü asıl konumuza geçebiliriz. Bugünkü konumuz konjenital myastenia hastalığında hukuki süreç.


I. KONJENİTAL MYASTENİA NEDİR?


Konjenital miyastenik sendromlar (KMS), sinir-kas kavşağının hastalıklarındandır. Ancak bunlar MG gibi otoimmun değil, genetik/kalıtsal hastalıklardır. Sinir-kas kavşağında yer alan birçok proteinden herhangi birini kodlayan bir gende doğuştan bir bozukluk (mutasyon) varsa hastalık ortaya çıkar. Bunlar çoğunlukla otozomal resesif geçiş gösterir, bu bakımdan akraba evliliğinde olasılık artar.

Başlangıç yaşı, ya doğar doğmaz veya bir yaşından önce ya da daha ender olarak çocukluk çağındadır. Erişkinde başlaması son derece nadirdir. Belirtileri myasteniaya benzer: Kol ve bacaklarda güçsüzlük, başı dik tutamama, göz kapağı düşmesi, gözlerin bazı yönlere oynamaması, yutma-çiğnemenin yavaş ve zor olması, konuşmanın burundanmış gibi olması… Güçsüzlük gün içinde bazen de dönem dönem değişiklik gösterir, azalır veya artar.


II. TEDAVİSİ NEDİR?


Konjenital myastenianın Dünyada şu an tek tedavisi bulunmaktadır: 3-4 Diamino Pyridine tedavisi. Bu etken maddeyi içeren ilacın ticari ismi Firdapse’dir. 2022 Haziran ayı itibariyle dünyada tek tedavi olan Firdapse isimli ilacın kutu fiyatı 1.100 Euro’dur. Böylesine pahalı bir tedaviyi hastalarımızın karşılaması çok zor olacaktır.


III. KONUNUN HUKUKİ AÇIDAN İNCELENMESİ


Adana Bölge Adliye Mahkemesi’nin aşağıda aktarılacak kararı da takdire şayan ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na ders olacak niteliktedir:

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. HD E. 2022/2037 ve K. 2022/1635 sayılı ilamı


Anayasamız temel hak ve ödevleri teminat altına almış, 17. Maddesinde herkesin yaşama hakkına, 60. Maddesinde herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğunu, devletin sosyal güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alacağını ve teşkilatı kuracağını hükme bağlamıştır. Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırlarının belirlendiği 65. Maddede ise, söz konusu görevlerin amaçlarına uygun önceliklerinin gözetilerek mali kaynakların yeterliliği ölçüsünde yerine getirileceği yönünde düzenleme getirilmiştir.


5510 Sayılı Sosyal Sigortala ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 62 ila 74. Maddeleri arasında, sosyal güvenlik kapsamında sağlık ve diğer hizmetlerinden kimlerin yararlanacağı, yararlanma süresi, kurumca finansman sağlanmayacak sağlık hizmetleri, sağlanacak hizmetlerin kapsamı, sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları ve katılım payları, sağlık hizmetlerinden yararlanma usulleri, sağlık hizmetlerinin ödenecek bedellerinin belirlenmesi, hizmetlerin sağlanması ve sağlık giderlerinin ödenmesi yöntemleri konularında ayrıntılı düzenlemelere yer verildiği görülmektedir.


Kanunun uygulanmasının gösterilmesi amacıyla, 23.08.2008 Tarih 26976 Sayılı Resmi gazetede yayımlanan "Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik", 26.03.2016 Tarih 29665 Sayılı Resmi gazetede yayımlanan "Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmelerinin/protokollerinin Hazırlanması Ve Akdedilmesine İlişkin Yönetmelik", 10.02.2016 Tarih 29620 Sayılı Resmi gazetede yayımlanan "Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Alternatif Geri Ödeme Yönetmeliği" aynı resmi gazete yer alan "İlaç Geri Ödeme Yönetmeliği", 01.08.2019 Tarih 30849 Sayılı Resmi gazetede yayımlanan "Türkiye İlaç Ve Tıbbi Cihaz Kurumu Bilimsel Danışma Komisyonlarının Teşkili Ve Görevleri Hakkında Yönetmelik" hükümleri kanuni mevzuatımızda yer almaktadır.


Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğinin 3/1g Maddesinde "sağlık uygulama tebliği (SUT)" tanımlanmıştır. "Sağlık Uygulama Tebliği: Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerine ait ücretler ile tedavi yardımlarının verilmesine ilişkin usul ve esasların belirlendiği Kurumca yayımlanan ilgili yıl Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğini" ifade etmektedir.


Aynı yönetmeliğin 4. Maddesinde, yönetmelik gereğince kurulacak komisyonla ilgili düzenleme getirilmiştir. "Madde 4- (1) (Değişik fıkra: 25/12/2013-28862 S.R.G. Yön./2. md.) Komisyon; Kurum Başkanının başkanlığında, Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını, Maliye Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını, Kalkınma Bakanlığını ve Hazine Müsteşarlığını temsilen Genel Müdür düzeyinde birer üye ile üniversite sağlık hizmeti sunucularını temsilen Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından bildirilip Bakanlıkça belirlenecek olan bir üye ve özel sağlık hizmeti sunucularını temsilen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından bildirilip Bakanlıkça belirlenecek olan bir üye olmak üzere dokuz üyeden oluşur.


(2) Kurum Başkanı, Komisyon Başkanı olarak Kurum Başkan Yardımcısı veya Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürünü de görevlendirebilir. Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürünün Komisyon Başkanı olarak görevlendirilmesi hâlinde Kurumu temsil edecek diğer üye (Değişik ibare: 25/12/2013-28862 S.R.G. Yön./4. md.) Daire Başkanı olur.


(3) Her bir kurumun Komisyondaki asıl üyesi kadar en az daire başkanı düzeyinde yedek üyesi de belirlenir. Komisyonun asıl üyelerinin toplantıya katılamadıkları durumlarda yerlerine yedek üyeler aynı yetkilerle toplantılara katılır."

İlaç Geri Ödeme Yönetmeliğinin 4. Maddesinde ilaç geri ödeme komisyonunun teşekkülü düzenlenmiştir. "İlaç Geri Ödeme Komisyonu aşağıda belirtilen şekilde teşekkül eder.


a) İlaç Geri Ödeme Komisyonu; Kurum Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü başkanlığında, Kurum Başkanının görevlendireceği Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü bünyesinde görevli biri İlaç ve Eczacılık Daire Başkanı olmak üzere 3 daire başkanı, Maliye Bakanlığının ve Sağlık Bakanlığının görevlendireceği en az daire başkanı düzeyinde ikişer temsilci ile Kalkınma Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığının görevlendireceği en az daire başkanı düzeyinde birer temsilcinin katılımıyla 10 asıl üyeden oluşur.


b) İlaç Geri Ödeme Komisyonu Başkanının katılamayacağı toplantılara başkanlık etmek üzere Kurum Genel Sağlık Sigortası genel müdür yardımcılarından biri İlaç Geri Ödeme Komisyonu Başkanı tarafından görevlendirilir. İlaç Geri Ödeme Komisyonu Başkanının katılamayacağı toplantılara görevlendirilmiş olan genel müdür yardımcısı aynı yetkilerle başkanlık eder.


c) İlgili kurumlarca, İlaç Geri Ödeme Komisyonu Başkanı hariç olmak üzere, İlaç Geri Ödeme Komisyonundaki asıl üye sayısı kadar en az şube müdürü veya konu ile ilgili uzman düzeyinde yedek üye belirlenir. İlaç Geri Ödeme Komisyonu üyelerinin herhangi bir nedenle görevinden ayrılması durumunda komisyon üyelikleri için yeni görevlendirilen üyeler Kuruma bildirilir. İlaç Geri Ödeme Komisyonu üyelerinin geçici görev, izin, hastalık gibi nedenlerle görevleri başında bulunamadıkları durumlarda aynı yetkilerle yedek üyeler toplantılara katılır. Üyeler dışındaki kişiler toplantılara ancak davet edilmeleri halinde katılabilirler.


ç) İlaç Geri Ödeme Komisyonuna katılacak asıl ve yedek üyeler Gizlilik ve Etik Kurallar Belgesini imzalayarak görevlerine başlarlar."


Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Alternatif Geri Ödeme Yönetmeliği, Madde 4 - "(1) Komisyon, aşağıda belirtilen şekilde teşekkül eder:


a) Komisyon; Kurum Başkanı başkanlığında, Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü ile Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığının en az daire başkanı düzeyinde görevlendireceği birer temsilci olmak üzere 6 asıl üyeden oluşur.


b) (a) bendinde sayılan bakanlık ve ilgili kurumlarca aynı yetkilere sahip olduğu belirtilerek Komisyon Başkanı hariç olmak üzere, Komisyondaki asıl üye sayısı kadar da en az daire başkanı düzeyinde kişiler yedek üye olarak bildirilir.


c) Komisyon Başkanının toplantılara katılamayacağı durumlarda Komisyon, Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü başkanlığında toplanır.


ç) Üye isimleri ve üye değişikliği halinde yeni üye isimleri, yazılı olarak Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğüne bildirilir.


d) Komisyona katılacak üyeler gizlilik ve etik kurallar belgesini imzalayarak görevlerine başlar.


e) İlgili kurumlar, üyelerin Komisyon toplantılarına katılımını sağlamakla yükümlüdür."


Türkiye İlaç Ve Tıbbi Cihaz Kurumu Bilimsel Danışma Komisyonlarının Teşkili Ve Görevleri Hakkında Yönetmelik ile, aşağıdaki düzenlemeler getirilmiştir.


"Madde 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca yürütülmekte olan iş ve işlemlerde bilimsel danışmanlık yapacak komisyon üyelerinin seçimi ile görev ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.


Madde 2 – (1) Bu Yönetmelik, Kurum tarafından yürütülmekte olan iş ve işlemlerde bilimsel danışmanlık yapacak komisyonları ve üyeleri kapsar.


Madde 3 – (1) Bu Yönetmelik; 15/7/2018 tarihli ve 30479 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 796 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.


Komisyonların Teşkili ve Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları


Komisyonların teşkili ve komisyonlarda görev alacak kişiler


Madde 5 – (1) Kurum tarafından, ihtiyaç duyulan alanlarda komisyonlar teşkil edilir. Komisyonların sayısı ve nitelikleri Kurum tarafından belirlenir. Komisyonlarda görev alacaklar; Kurum personeli de dâhil olmak üzere alanında uzman kişilerden seçilir. Kurum Başkanı ve yardımcıları komisyonların doğal üyesidir.


Madde 7 – (1) Kurumun görev alanına giren iş ve işlemlerden ihtiyaç duyulan alanlarda bilimsel danışmanlık yapmak ve görüş bildirmekle görevlidir. Komisyon kararları tavsiye niteliğinde olup Kurum açısından bağlayıcılığı yoktur."


Başta Anayasamızın düzenlemeleri olmak üzere mevzuat hükümleri göz önüne alındığında, sosyal güvenlik hakkının iç hukukumuzda teminat altına alındığı anlaşılmaktadır. Bunun yanında uluslararası hukukta bir çok metin de sosyal güvenlik hakkını teminat altına alan düzenlemeler getirmiş, söz konusu uluslar arası hukuk düzenlemeleri Devletimizce bu andlaşmalar onaylanmak suretiyle özellikle Anayasanın 90. maddesi hükmü ile etkinlikleri arttırılarak iç hukukumuza taşınmış ve uyulması zorunlu hükümler haline getirilmişlerdir.


Devletin sosyal güvenlik hakkının sağlanması yönündeki yükümlülüklerini mali olanakları ölçüsünde yerine getireceği de Anayasamızın 65. Maddesi kapsamında hüküm altına alınmıştır.


Sosyal güvenlik hakkının sağlanması açısından, sosyal güvenlik alanında yaşanan genişlemeler ve günümüz ekonomik koşulları karşısında sosyal güvenlik hizmetlerinin finansmanın sağlanmasını önemli ve karmaşık bir sorun haline getirmiştir. 2010 yılı itibariyle SGK harcamalarının %80 i sağlık harcamalarına gitmeye başlamıştır. (Güzel, Ali; Okur, Ali Rıza; Caniklioğlu Nurşen, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Basım Yayım, İstanbul 2016, s. 62, 783)


Çözümü gereken uyuşmazlıkla ilgili muhakeme faaliyetinin, hukuki boyutu yanında, tıbbi, ahlaki (etik), mali ve farmakoekonomik boyutlarının bulunduğu gözden uzak tutulmamalıdır.


Ekonomi ve sağlık ekonomisi kavramları oldukça eski tarihlere dayanmaktadır. Ancak Farmakoekonominin temel analizlerinden olan maliyet - yarar ve maliyet - etkinlik kavramları, ilk kez yetmişli yılların sonlarında Minnesota Üniversitesi'nden McGhan, Rowland ve Bootman eczacılık literatürüne kazandırılmıştır.


Tüm ekonomik disiplinlerde olduğu gibi sağlık ekonomisi alanında da amaç, sağlık hizmetlerinde kullanılan kaynakların en verimli ve etkin biçimde kullanılmasıdır.


Farmakoekonomi; maliyet-yarar, maliyet-etkinlik, maliyet-minimizasyon, ve maliyetkullanım analizlerine başvurarak, değişik farmasötik ürünleri kıyaslayan veya bir tedavi yöntemini alternatif ilaç tedavileri ile karşılaştıran ekonomi dalıdır. Bazen sonuçların (çıktıların) araştırılması olarak da bahsedilir.


Farmakoekonomik analizler eldeki kaynakların verimli bir biçimde kullanılmasına olanak sağlamaktadır. Bu şekilde daha düşük maliyetle daha etkin bir tedavi veya tıbbi girişim söz konusu olabilmektedir. (Yeğenoğlu, Selen; Emre, Hale, Farmakoekonomi Alanında Temel Kavramlar, Ankara Ecz. Fak. Derg.33 (1) 41 - 61, 2004, s. 42, 44, 48, 60,) (http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/24/1106/13112.pdf)


Bu açıklamalar ve varılacak hukuki sonuçlar, hukuki açıdan hiç bir suretle insan yaşamının salt ekonomik gerekliliklere göre değerlendirildiği anlamında yorumlanmamalıdır. Tartışılan ve çözümüne çalışılan hukuki sorun, sosyal güvenlik hakkı kapsamında bir tek bireyin yaşam hakkıyla, toplumun tamamına tanınan sosyal güvenlik hakkının sağlanabilmesi arasındaki dengenin sağlanabilmesi sorunudur.


SONUÇ OLARAK; ÖDEME KAPSAMINDA OLMAYAN BİR İLACIN ÖDEME KAPSAMINA ALINMASINI BEKLEMEK YERİNE, DAVA AÇARAK İLACIN SGK TARAFINDAN KARŞILATILMASINI SAĞLAMAK, HASTANIN İLACA DAHA HIZLI VE KESİN ERİŞİMİNİ SAĞLAYACAKTIR. ANAYASA’DA YER ALAN SOSYAL DEVLET İLKESİ VE SAĞLIK HAKKI, SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİ (SUT)’NDEN BÜYÜKTÜR.


IV. DAVA SÜRECİ



Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ilaç temini talebi reddetmesi üzerine ilgili işlemin iptali amacıyla dava açılmaktadır. Kimi davalar iş, kimi mahkemeler idare mahkemesinde görülmektedir. Ancak her hâlükârda bu davalar minimum 5 ay, maksimum 12 ayda sonuçlanmaktadır.

Davanın açılması üzerine yerel mahkeme, hastanın takip edildiği hastaneden hasta evraklarını ister ve dosyayı üniversite hastanelerinde görev alan bilirkişilerden oluşan heyete gönderir. Raporun düzenlenmesi üzerine ise kararını verir.

Mahkemenin vermiş olduğu bu karar, istinaf ve temyiz kanun yollarına tabidir.


V. DAVA SONRASI SÜREÇ



Yerel mahkeme tarafından verilmiş olan kararın Sosyal Güvenlik Kurumu’na ibrazı üzerine Kurum, Türkiye Eczacılar Birliği’ne durumu bildirmektedir. Türkiye Eczacılar Birliği ise mahkeme kararının yerine getirilmesi üzerine ilacı yurt dışından sipariş etmekte ve hasta ailenin adresine kargoyla göndermektedir.

Unutulmamalıdır ki mahkeme kararı gereği nadir hastalığın tedavisinde kullanılan ilaç, SGK tarafından kesintisiz ve tedavi süresince karşılanmaktadır.


VI. İHTİYATİ TEDBİR


Geçici hukuki korumalardan bir tanesi hiç şüphesiz ihtiyati tedbirdir. Nadir hastalıkların hayati tehlikesi vardır. Hastanın da ihtiyaç duyduğu ilaçları satın alma gücü yoktur. Hasta, kendisine reçete edilecek ilaçları alacak güçte değildir. Tedbir talebi verilmediği takdirde hasta, ilacına davası kabul edilene kadar ulaşamayacaktır. Bu sürenin ne kadar olduğu yukarıda verilmiş idi. Bu sebeple 1 günün dahi önemli olduğu bir konuda, telafisi imkânsız zararların önlenmesi adına tedbir kararının ne derece önemli olduğunu açıktır.


Firdapse için tarafımızca açılan davalarda 1 gün ile 1 hafta arasında sonuç alınmıştır.


VII. YÜRÜTMENİN DURDURULMASI


İdari yargılama hukukunda geçici hukuki koruma yürütmenin durdurulmasıdır. İptali talep edilen kurum işleminin yürüyor olması, telafisi güç ya da imkânsız zararlara sebebiyet verebilecektir. Hastanın sahip olduğu Sağlık Kurulu ya da İlaç Kullanım Raporu, ilaçların ne kadar elzem olduğunu, dünyada tek tedavi olduğunu, kullanılmadığı takdirde hayati tehlike riskinin yüksek olduğunu göstermektedir. Böyle bir durum karşısında yürütmenin durdurulması kararının ne derece önemli olduğunu açıktır.


VIII. ADLİ YARDIM


Gerek adli yargı gerekse idari yargıda dava açılması esnasında, yatırılması gereken birtakım harç ve masraflar vardır. Yatırılacak bu harç ve masraflar ile yargılama sonuca kavuşturulmaktadır. Ancak bazı öyle durumlar vardır ki kişiler, bu yargılama harç ve masraflarını ödeyebilecek ekonomik güce sahip değildir. Böyle bir durumda Devletimizin tanıdığı en kuvvetli imkân, adli yardımdır. Gerekli şartların sağlanması halinde bu harç ve masraflar, Devlet tarafından karşılanmakta olup hasta ailenin sırtındaki ekonomik yük, bir nebze olsun hafifletilmektedir.


Bu makalenin kaleme alındığı tarih itibariyle dava açılış ve bilirkişi masrafları, 8.000 TL’yi bulmaktadır.


SONUÇ


Böylesine hassas ve riskli bir hukuki süreçte sağlık hukuku uzmanı avukatlara danışmadan hukuki sürece başlamak, ilacın teminini zedeleyebilecektir. Nadir hastalıklara dair gelişmeler için takipte kalınız.

479 görüntüleme
bottom of page