BARO SEÇİMLERİNİN ARDINDAN..

99 yıllık koca çınar Ankara Barosu, 67. Olağan Genel Kurulu'nu 8-9 Ekim 2022 tarihinde Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Genel Kurul'da 3 aday yarıştı. 11350 avukatın katıldığı seçimde 10445 geçerli oy kullanıldı. Geçerli oyların 7416 tanesini alan Demokratik Sol Avukatlar Grubu adayı Mustafa Köroğlu, Ankara Barosu başkanı seçildi. Seçime katılan diğer adaylardan Avukat Hakları Grubu adına Hakan Gönenç 1804 oy, Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu adına Linda Sevinç Hocaoğulları 1489 oy aldı.

Ankara Barosu'nda devir teslim töreni 12 Ekim 2022 tarihinde Ankara Barosu Eğitim Merkezi'nde gerçekleştirildi. Törenin ardından yeni başkan Av. Mustafa Köroğlu, desteklerinden ötürü Ankara Barosu avukatlarına teşekkür etti ve önümüzdeki 2 yıllık dönemde desteklerini esirgememelerini rica etti. Ardından Köroğlu, ilk etapta avukatlara bir anket sunacaklarını ve talepleri değerlendireceklerini ifade etti. Eğitim ve kültür gibi alanlarda yapılacak icraatlar belirtildikten sonra tören sona erdi ve Ankara Barosu'nun yeni yönetim kurulu, ilk toplantısını yapmak üzere salondan ayrıldı.

ANKARA AVUKATLARI, BAROSUNDAN NE BEKLİYOR?

Son yıllarda baro yönetiminde yapılan liyakatsiz atamalar, avukatların sorunları ile ilgilenilmemesi, birtakım süreçlerin takipçisi dahi olunmaması gibi etmenler yüzünden avukatlar ile baroları arasındaki ilişki kopma noktasına geldi. Avukatlar tepkilerini, baro aidatlarını ödemeyerek ya da genel kurullara katılmayarak gösteriyorlar. Peki avukatlar ne istiyor?

• Avukatlar her şeyden önce öldürülmemek istiyor.

• Avukatlar, verdikleri hizmetin karşılığını alabilmek istiyor.

• Avukatlar, "2 dakika konuştun duruşmada ne yaptın ki?" muamelesi görmemek istiyor.

• Avukatlar, devlet eliyle hak ihlaline uğramamak istiyor.

• Avukatlar, hakkın tam ve gereği gibi dağıtılması için çıktıkları yolda, yollarına engel konulmasın istiyor.

• Avukatlar, hak ihlaline uğradığında Barosu ve Birliği yanında olsun istiyor.

• Avukatlar, verdikleri aidatların karşılığı olarak barolarından hizmet bekliyor.

ANKARA BAROSU, AVUKATLARINDAN NE BEKLİYOR?

Baro, antik dönemden beri dünya tarihinde yer alan bir örgüt. Adı; logograf, hak savunucusu, vekil, müdafi, advo catus, muhami, avukat her ne olursa olsun, bu yola baş koyanlar, seslerini bir araya geldiklerinde daha gür bir şekilde duyurabiliyorlar. İşte burada baro, çok etkin ve güçlü bir rol alıyor. Aynı baroda yer almanın verdiği onulmaz keyif ve gurur ile avukatlar, omuz omuza hukuk mücadelesi vermekteler. Fark edileceği üzere baro, kendisine kayıtlı olan avukatlar teşekkül etmektedir. YANİ BAROYU OLUŞTURANLAR, AVUKATLARDIR. Avukat olmazsa, baro olmayacaktır. Bu yüzden avukatların, barosuna sahip çıkması, koruyup kollaması gerekmektedir. Çünkü avukat baroyu korursa, baro da avukatını koruyacaktır.

Baro, avukat olarak yetiştirilmek üzere kendisine gelen stajyeri, tepeden tırnağa yani hukuki bilgisinden meslek etiğine, duruşundan konuşmasına kadar tam bir avukat gibi yetiştirmekle görevlidir. Hatta sadece stajyeri yetiştirmekle görevli değildir. Mesleğinin başındaki avukatı da yetiştirmekle görevlidir. Ve yine hatta mesleğinde kıdemli olmuş "üstad" avukat ile genç avukat arasındaki manevi bağı kurarak, antik dönemdeki omuz omuzalığı sağlamakla görevlidir.

Vatandaşlarımıza bakınız. Hukukçu gördüğü zaman hemen sorular sormaya başlıyor. Bu sorular bazen hukuk sorusu olmaktan çıkıp teknik bilgilere varıyor. Yeri geliyor bizden doktor gibi düşünmemiz, yeri geliyor mühendis gibi ince hesaplar yapmamız isteniyor. Yani hukukçunun her şeyi bilmesi gerekiyor. İşte toplumun bu beklentisini uzun vadede çözecek olan, yine barodur. Baro, entelektüel hukukçu yetiştirme yolunda gereken tüm eğitimleri stajyerine/avukatına vermelidir. İşte böyle bir durum hayal değildir, bunun farkına varan bir yönetici, baroyu deyim yerindeyse bir üniversiteye çevirebilir. Üniversiteye, evrensel düşünme ve üretme konusuna dünyaya açılan kapıdır. Üniversiteleşmiş baro ise hukukçuyu, uluslararası standartta yarışabilecek bir vaziyete getirmektedir.

SONUÇ OLARAK;

Birlik, beraberlik, kalite, etik kurallar içinde geçireceğim 2 yıllık bir yönetim dönemi olur. Değişimin başlayacağına olan umutla, tüm meslektaşlarımız için hayırlısı olmasını diliyorum.